Yapay Zekadan Ne Beklemeliyiz?
Yapay zeka, akıl almaz bir hızla hayatımızı değiştirmekte ve birçok sorunu çözme yeteneğiyle öne çıkmaktadır. Ancak, yapay zeka insanların düşünmesi gereken sorunları düşünme yetisine sahip değildir. Peki yapay zekadan ne beklemeliyiz?
Yapay zeka (YZ), araç kullanımından ödüllü sanat eserleri oluşturmaya kadar bir dizi görevi yavaş ama istikrarlı bir şekilde değiştirmektedir. Şirketlerin neredeyse yarısı artık yapay zekayı en az bir iş fonksiyonunda kullanmaktadır ve birçok iş, makineler tarafından yerine getirilmektedir. Ancak, 2030 yılına kadar yapay zekanın milyonlarca yeni iş yaratması ve ekonomiye 1,8 trilyon dolarlık bir katkı sağlaması beklenmektedir. Bu, çağımızın belirleyici teknolojik bir kavramıdır.
Yapay zeka, bilimsel bir yönteme dayanır ve sorunları çözmek için model tabanlı bir yaklaşım kullanır. Bu yaklaşım, gözlem yapmayı, hipotezler oluşturmayı, bu hipotezleri test etmeyi, sonuçları analiz etmeyi ve nihai sonuçlara ulaşmayı içerir. Bu yaklaşımın etkinliği, sorunla ilgili ne kadar veriye sahip olduğunuza bağlıdır; daha fazla veri genellikle daha güvenilir sonuçlar sağlar.
Yıllar boyunca, veri toplama ve analiz etme yeteneğini sınırlayan teknik zorluklar, kuruluşların en basit sorunları bile çözmek için yeterli veriye sahip olmalarını engelledi. Ancak son yıllarda, bilgi işleme gücündeki büyük artış, verileri daha erişilebilir hale getirdi ve yapay zekanın ham veriyi işleme ve analiz etme kapasitesini artırdı. Bu da birçok yaşam alanında kullanılan ve kontrol edilen algoritmaların patlamasına yol açtı.
Örneğin, yapay zeka tıbbi teşhislere yardımcı olmak için kullanılan görüntü tanıma programlarına entegre edilmiştir. Yüz tanıma teknolojisi kumarhaneler, spor stadyumları ve diğer kamu mekanlarında tanınmış dolandırıcıları ve suçluları tespit etmeye yardımcı olur. Yapay zeka, üretim süreçlerindeki hataları tespit etmek için kalite güvence süreçlerine dahil edilmiştir. Aynı zamanda sporcuların eğilimlerini tanımak ve değerlendirmek için kullanılır. Bu kullanım alanları giderek artmaktadır.
Yapay Zeka Zekayla mı Yoksa Hızla mı İlgili?
Bilgi işlem gücündeki büyük artış, şirketlerin benzeri görülmemiş miktarda veriyi işleme fırsatı sunarak, yapay zeka alanını bugün pek çok kuruluş için yüksek Ar-Ge önceliği haline getiriyor. Sadece bir veya iki nesil önce, şu anda sadece birkaç saatte işleyebildiğimiz veri miktarını işlemek için birkaç yaşam sürebilirdi. Aslında, günümüzde veri işleme kapasitesi o kadar genişledi ki, sıradan bir dizüstü bilgisayarın 1969’da Ay’a fırlatılmış bir görevi gerçekleştirebilme potansiyeli bulunuyor.
Ancak, bu sadece hızla ilgili bir mesele mi yoksa gerçekten zeka mı? Bilgisayarlar kesinlikle insanlardan daha hızlı düşünme kapasitesine sahip, ancak önce insanlar ne düşünmeleri gerektiğini belirlemedikçe kendi başlarına bir şey yapamazlar. Bazı kuruluşlar, bu noktada sapmaya başlarlar; karmaşık programlara tonlarca veri aktarırlar ve onlardan anlamlı sonuçlar üretmeyi beklerler, ancak uygulamayı ihmal edebilirler.
Yapay zeka sorunları çözebilir, ancak sorunları düşünemez. Yararlı sonuçlara ulaşmak, doğru soruları sormak ve bilimsel yöntemleri uygulamakla mümkün olur. Yapay zeka, örneğin genetik ve diğer biyolojik anormallikleri tespit etmek için kullanılabilir, ancak belirli bir insan yönergeleri olmadan belirli genetik işaretleri tanımlayamazsa, sonuçlar spesifik olmayacaktır ve bu nedenle kullanışsız olacaktır. Öte yandan, bir program belirli genetik işaretleri tanıma yeteneğine sahipse, bunu doğru ve eksiksiz bir şekilde yapacaktır. Her türlü keşif önemlidir, ancak yönlendirilmiş keşif, rastgele bir yaklaşımdan her zaman daha verimli olacaktır.
Yapay Zeka Tabanlı İşler İçin Nasıl İşe Alınır?
Yapay zeka, teknoloji profesyonelleri için yeni kariyer fırsatları sunan büyük bir alanı temsil ediyor. Geleceğin umut vadeden yazılım mühendisleri, yapay zeka ve alt dalları (makine öğrenimi, derin öğrenme, doğal dil işleme, robotik vb.) üzerinde çalışmaya ilgi duyanlar için yeni becerilere ihtiyaç duyduklarını düşünebilirler, ancak bu doğru değil. Başarılı bir yapay zeka yazılım mühendisi, her zaman temel yeteneklere dayandığı becerileri kullanır. Bu beceriler arasında analitik düşünme, soyut mantık yürütme, önyargıdan kaçınma ve karmaşık kavramları teknik olmayan kişilere anlatma becerisi bulunur.
Firmamız da diğer şirketler gibi şu anda ürünlerimize daha fazla yapay zeka özelliği eklemek için çalışıyor. Genç yazılım mühendislerini işe alma konusunda başarılı olduk ve bunun nedeni, bu yeni mühendislerin genellikle kötü alışkanlıklardan, kör noktalardan veya önceki iş deneyimlerinin sınırlamalarından arındırılmış olmalarıdır. Uzun yıllar deneyim kazanmış bir mühendis, belirli bir ürünün kabul edilebilir kusur oranının yüzde 1,2 olduğu bir yerde çalışıyorsa, yüzde 0,7’lik bir kusur oranına ulaşma hedefini daha az motive edebilir. Farklı bir işverenin daha düşük bir kusur oranı gereksinimi olabileceğini kabul etmek önemlidir.
Elbette, deneyimli bir mühendisin avantajları vardır. Tecrübeli mühendisler genellikle işbirliği yapma konusunda daha iyidirler ve gerçek dünya sınırlamaları içinde çalışmanın önemini kavramışlardır. Ancak deneyim düzeyi ne olursa olsun, kendi sınırlarını açıkça anlayan mühendisler arıyorum. Kendilerine güvenmeyen kişiler genellikle en iyi mühendislerdir, çünkü varsayımlarını sorgulama eğilimindedirler. Başarısızlığı kabul etmek, sorunlarla başa çıkmak ve hatta bazen hatalar yapmak problem değildir, çünkü bu, en iyi çözümü bulmak için yanlış yolları elemeye ve geliştirmeye yardımcı olur.
İletişim becerileri genellikle teknik yeteneklerin gölgesinde kalır, ancak son derece önemlidir. Harika bir fikriniz olabilir, ancak bu fikri diğer insanlara anlatamazsanız, fikriniz asla hayata geçirilemez. Örneğin, kansere bir çözüm bulsanız bile, bu çözümü diğer uzmanlara açıklayamazsanız, bu önemli ilerlemeyi sağlayamazsınız.
Yapay Zeka Oyununu Değiştirmek
Yapay zeka, oyun kurallarını değiştirirken aynı zamanda teknolojiyi insan hayatını iyileştirmek için kullanma amacında olan öngörülebilir bir adım olarak ilerliyor. İnsan zekasını her geçen gün daha fazla taklit ediyor, ancak hiçbir zaman kontrolü ele geçirip insanlara karşı çıkmayacak bir noktaya gelmeyecek. Yapay zeka, insanların yerini almaktan ziyade sorunları çözmekte ve insanların potansiyelini en üst düzeye çıkarmada yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Yapay zeka, temel insan yetileri olan merak, şüphecilik ve mantık tarafından yönlendirildiği sürece, insan hayal gücünün sınırları dışında engelleri aşmaya devam edecektir. Bu sayede karşılaştığımız tek sınır, kendi yaratıcılığımızın sınırları olacaktır.
Turkish 
English