Üretken Yapay Zeka Daha Kapsayıcı Dijital Deneyimleri Nasıl Sağlayacak?
İnternet, kullanıcılara zengin içeriklere, benzersiz çevrimiçi alışveriş deneyimlerine ve daha pek çok şeye erişim sağlayan geniş bir ekosistemdir. Ayrıca, giderek artan sayıda yapay zeka destekli araç, bu sanal ortamı doldurarak insanların üretkenliklerini artırmalarına olanak tanımaktadır. Ancak, olumlu değişimlere rağmen birçok engelli birey hâlâ internet erişiminde zorluklar yaşamaktadır.
Erişilemeyen İnternet Uygulamalarının Gerçeği Nedir?
Filmlerle ilgili yazılı içerik sunan ancak eşlik eden görsellerde alternatif metin özelliği bulunmayan bir web sitesini hayal edin. Bu durum, genel kullanıcılar için belki de bir sorun gibi görünmeyebilir, ancak az gören bireyler ve ekran okuyucu kullananlar için erişimde zorluk yaratmaktadır. Benzer şekilde, kapalı altyazıları olmayan bir video, işitme sorunu yaşayan bireylerin videonun tadını tam anlamıyla çıkarmasını engeller. Web sitelerine ulaşma sorunu, sadece engelli ve engelli olmayan bireyler arasındaki uçurumu derinleştirmekle kalmaz, aynı zamanda geniş bir kullanıcı kitlesinin yetersiz hizmet almasına neden olur.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya genelinde 1,3 milyar engelli birey yaşamaktadır. Bu, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 16’sına denk gelir veya Amerika Birleşik Devletleri’nde her altı kişiden birini kapsar. İdeal olarak, şirketler web sitelerini ve diğer teknoloji ürünlerini destekleyen kodları yazarken herkesi göz önünde bulundurmalıdır.
Forbes’taki bir makale, tüm web sitelerinin sadece yüzde 3’ünün engelli bireylerin erişimine uygun olduğunu göstermektedir. Dahası, birçok web sitesi geliştiricisinin bu sorunu çözmek için gerekli adımları bilmediğini belirtmek önemlidir. İlginç bir şekilde, bazı BT ekipleri dijital erişilebilirliğin günümüz dünyasında kaçınılmaz bir gereklilik olduğunun farkında değildir. Gerçek oldukça acımasızdır ve şirketler, düzenleyici cezalarla karşı karşıya kalmama riskiyle karşılaşmamak adına bu sorunu çözmek için adımlar atmaları gerekmektedir.
Kanun Dijital Erişilebilirlik Konusunda Ne Diyor?
Engelli bireylerin dünya genelinde birincil azınlık gruplarından birini oluşturduğu göz önüne alındığında, web sitesi geliştiricileri için dijital deneyimlerinin tehlikeye atılmamasını sağlamak amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır. Örneğin, Web İçeriği Erişilebilirlik Yönergeleri, “web içeriğinin engelli kişiler (ÖZLÜ’ler) için nasıl daha erişilebilir hale getirileceğini” belirten kılavuzlar sunmaktadır.
Web Erişilebilirliği için Kriterler arasında, web içeriğinin “belirli bir ekran yönlendirmesi gerekmedikçe görünümünü ve çalışmasını dikey veya yatay gibi tek bir ekran yönlendirmesiyle sınırlamamasını” öngören “yönlendirme” kriteri bulunmaktadır. Bu kriterlere uygun olarak oluşturulan web siteleri, örneğin serebral palsili bireyler için tabletin yatay (yatay) veya dikey (portre) olarak kullanılmasında mükemmel bir deneyim sunabilir.
Ayrıca, Amerika’da dört yetişkinden birinin engelli olduğu bir ortamda, Engelli Amerikalılar Yasası, hükümetlerin ve şirketlerin web sitelerinin engelli bireylere eşit bir deneyim sunma yollarını açıklamaktadır. Bu yasa, zayıf renk kontrastı ve sadece fare ile gezinme gibi yaygın web erişilebilirlik sorunlarını tanımlamanın yanı sıra önemli bir kılavuz niteliğindedir.
Bu makale, genellikle web sitesi geliştiricilerine yönelik bir çağrı ile sonuçlanacak olsa da, geliştiricilere tüm ziyaretçiler için kapsayıcı web deneyimleri tasarlamalarına yardımcı olmak için sahneye çıkan bazı yapay zeka destekli araçlara da değinmektedir.
Nesil Yapay Zeka Erişilebilirliğin Yolunu Nasıl Açıyor?
Yapay zeka teknolojisinin hızla gelişmesi, bu alanın olumlu ve potansiyel riskleri konusundaki tartışmaları devam ettiriyor. Özellikle üretken yapay zeka, dijital dünyayı IBM Research’e göre “yüksek kaliteli metin, görseller ve diğer içerikleri eğitildikleri verilere dayanarak üretebilen” bir dal olarak doldurmaya devam ediyor. ChatGPT, Bard, Grammarly ve Synthensia gibi bu tür araçlar, insanların dijital varlıkları, makaleleri ve videoları hızla oluşturmalarına yardımcı olan örnekler arasında yer alıyor.
Ancak mevcut yapay zeka destekli ürünlerin yüksek hacmine rağmen, çoğu web sitesi geliştiricisinin engelli bireylerin erişimine odaklanmadığı bir gerçektir. Bu boşluğu doldurmayı amaçlayan UserWay tarafından geliştirilen FixMyCode, bir yapay zeka kodlama aracı olarak öne çıkıyor. Allan Mason, UserWay CEO’su, bu aracın başlangıçta erişilebilirlik ve kalite güvence ekipleri için tasarlandığını belirtiyor. FixMyCode, web sitelerinin uluslararası dijital erişilebilirlik standartlarına uygun olmasını sağlamak için bir çaba olarak beta sürümünü kamuya açtı.
UserWay, FixMyCode’u “dijital erişilebilirlik ve ADA uyumluluğu konusunda eğitilmiş ilk kodlama asistanı” olarak tanımlıyor. Bu araç, geliştiricilere ve BT ekiplerine daha hızlı, daha kapsayıcı ve kullanıcı dostu deneyimler oluşturma gücü sağlıyor. Mason, “WCAG temel alınarak eğitilen FixMyCode’un, geliştiricilerin engelli kullanıcılar için uygun bir web sitesi kodu yazmalarına hız kazandıracağını” belirtiyor.
OrCam tarafından geliştirilen OrCam Learn ise disleksi ve DEHB gibi öğrenme ve okuma zorluklarına sahip öğrencilere yardımcı olan bir öğrenme cihazı olarak öne çıkıyor. Bu araç, konuşma, görme ve öğrenme zorlukları olan bireylere basılı veya dijital metinleri okuma yeteneği kazandırıyor. Engelli bireyler, bu tür yapay zeka destekli araçlar sayesinde dijital ortamlara daha etkili bir şekilde erişebilir ve en iyi dijital deneyimleri elde edebilirler.
Ancak bu eğilim, yukarıdaki araçların ötesine geçiyor. Bu, yapay zeka gen dalgasının, ihmal edilmiş alanlarda kapsayıcılığı artırarak herkes için nasıl bir yol açtığına dair bir eğilimi temsil ediyor.
Öndeki yol
Yapay zeka tarafından yönlendirilen ve herkes için daha erişilebilir hale getirilen dijital dünya vaadi, heyecan verici olmakla birlikte bu hedefe ulaşmak kolay bir yolculuk değil. Gen AI, çeşitli sektörlerde inanılmaz fırsatlar ve şampiyon fırsatlar sunarken, aynı zamanda kendi payına düşen zorlukları da beraberinde getiriyor, özellikle veri gizliliği ve güvenlik endişeleri gibi.
Sonuç olarak, Google, çalışanlarına ChatGPT ve Bard’ı kullanmayı bırakma konusunda bildirimde bulundu, Samsung, Amazon ve Apple gibi diğer önde gelen şirketler de personelini chatbot kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.
Ancak, FixMyCode ve OrCam Learn gibi araçların yapımcıları, ürünlerini oluştururken veri gizliliği ve güvenliğini öncelikli hale getirdiklerini ve daha erişilebilir bir dijital dünyanın kapıda olduğuna dair umut verici sözlerle bu zorlukları aşma yolunda ilerlediklerini belirtiyor.